|
|
|
yağmur ormanları |
Resim: Afrika’daki yağmur ormanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. (Daha fazla resim için Amazon Yağmur Ormanları bölümüne bakınız) |
Resim Hakkında Bilgiler: |
Son yıllarda Afrika’da doğal yaşamın kaynağı sayılan bu ormanlar ya çiftçiler tarafından yakılıyor ya da ağaçlar kesilerek yok ediliyor. Ormanların yok edilmesi ise iklim değişimine neden oluyor…
Afrika’daki yağmur ormanları, Kamerun’dan Kongo’ya, Gine’den Gabun’a kadar geniş bir alana uzanıyor. Bu ormanlar, Güney Amerika’daki Amazon ormanlarının ardından dünyanın en eski ikinci tropikal ormanları. Uzmanlar, yeryüzündeki hayvanların yüzde 40’la yüzde 60 arasındaki bir bölümünün bu yağmur ormanlarında yaşadığına dikkat çekiyor.
Son yıllarda özellikle Afrika’daki ormanların yakılarak yok edilmesi ya da ağaçların kesilmesi yüzünden çok sayıda canlı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Çevre örgütü Greenpeace son 30 yılda Afrika kıtasının ormanlık alanının üçte ikisini yitirdiğine dikkat çekiyor.
İklim üzerindeki etkisi
Afrika’nın batısında ve kıtanın iç bölgelerinde hala sık ormanların bulunduğu alanlara rastlamak mümkün, ancak kıtadaki gelişmelere bakıldığında durum kötüye gidiyor. Çok sayıda odunculuk şirketi, ormanlardaki ağaçları kesip satıyor. Bazı çiftçilerse ormanları yakarak tarlaya çeviriyor. Ancak tarlaya dönüştürülen alanlar da yanlış işlendiği için çöle dönüşüyor.
Peki bu değişikliklerin iklim üzerindeki etkisi ne? Almanya’nın Bonn kentindeki iklim araştırmacıları, ormanların yok oluşunun iklime ve diğer canlıların yaşamına nasıl yansıdığını araştırıyor. Bir bilgisayar programına, Afrika’nın çeşitli bölgelerinden elde edilen veriler yükleniyor. Ardından çevre ve bitki örtüsüne ilişkin sayılar ekleniyor ve böylece Afrika’da iklimin nasıl etkilendiği ölçülmeye çalışılıyor.
Bu konuda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bonn Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Heiko Paeth, öncelikle Afrika kıtasında yaşanan değişikliklerle ilgili bilgileri bilgisayara yüklediklerini belirterek “Buna çevreye zarar veren sera gazı salınımını da ekledik. Ardından ilginç bir sonuçla karşı karşıya kaldık. Normalde sera gazları iklimi yağışlı hale getirirken, bizim elde ettiğimiz karışımda yağış miktarı azdı“ diye konuştu.
Yağışlar azalıyor
Uzmanların tahminleri doğru çıkarsa, Afrika kıtası, önümüzdeki 20 yıl zarfında şu anda olduğundan daha az yağış alacak. Ormanlar ve yeşillik alanların bu hızla yok olmasıyla ise kuraklık yaşanan bölgelerdeki su sıkıntısı daha da artacak. Yeşil alanlara düşen yağmur suları bitkilerce toplanıyor ve buharlaşmayla yükseliyor ve bu da yeni yağışlara neden olarak devir daimi sağlıyor. Bitki miktarının azalması bu etkiyi ortadan kaldırdığı için çölleşmeleri beraberinde getiriyor.
Afrika kıtasındaki yağışların büyük bir kısmı, rüzgar ve fırtına sayesinde gerçekleşiyor. Bunun için toprağın nemli olması şart. Sahra Çölü gibi bölgelerde ise nem olmadığı için sıcaklık ne kadar artarsa artsın rüzgar meydana gelmiyor, böylece yağış da düşmüyor. Bu durum, Afrika’da son yıllarda yaşanan değişikliklerin bir şeytan çıkmazına dönüşmesine neden oluyor.
Felaket senaryoları
Bonn Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Heiko Paeth, Afrika kıtasında yaşanacak iklim değişikliğinin birçok ülke için felaket anlamına geleceğini belirtiyor. Paeth, Batı’da sera gazı salımının kontrolüyle iklim değişikliğinin dizginlenmeye çalışıldığını, sera gazlarının yoğun olmadığı Afrika’daysa çevre koruması için doğal koruma alanları oluşturulması gerektiğini söylüyor. |
|
|
|
|
|